Güncel Haberler

TYAYSD olarak, Atçılık Çalıştayı vesile ile başta Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve YKK Başkanı Müsteşarımız Dr. Nusret Yazıcı ve Müsteşar Yardımcısı ve Y.K.K. Başkan Yardımcısı Dr. Nihat Pakdil olmak üzere; TJK Başkanı Yasin Kadri Ekinci ve TJK Profesyonel kadrosuna, STK olarak sektörümüzün diğer dernek Başkan ve temsilcilerine, ayrıca, bireysel olarak Çalıştay’a katılan atçı kardeşlerimize katkıları ve destekleri dolayısıyla şükran ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.

TYAYSD’in “Atçılık Çalıştay”ında yapılan sunumlarımız ve belirtilen görüşlerimiz doğrultusunda ortaya konan ve Otorite ve Yarış Müessesince değerlendireceğine emin olduğumuz konuları aşağıda camiamıza ve kamuoyuna açıklamak istiyoruz.

STRATEJİK PLAN

Atçılık Çalıştay’ında TJK koordinasyonunda Ernst &Young isimli profesyonel bir kuruluş tarafından hazırlananarak sunulan Stratejik Plan’ın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala “Taslak” durumunda ve yenilenmeye muhtaç olduğu anlaşılmıştır. Stratejik Plan’da sektör yönetiminde “Kurumsallaşma ve Organizasyonel Dönüşüm” stratejisinin çıkarılmasını doğru bulmuyoruz. Endüstri için hayati önemi olmasına rağmen, bu süreçte kaybedilen zamanın atçılığımız üzerindeki negatif etkilerini azaltmak için “Stratejik Plan” Otoritemiz koordinasyonunda, TJK ve derneklerimiz temsilcilerinden seçilecek “Akil” kişilerden oluşan yeni bir Komite ile yenilenmelidir. “Ortak Akıl” mekanizmasının kurulması için teşkil edilecek “Stratejik Plan Komitesi”nin atçılığımızı dünya gelişmiş atçılık ülkeleri seviyelerine çıkarabilecek yeni stratejik hedefleri günümüz ihtiyaç ve gerçeklerine uygun biçimde tespit ederek, bundan böyle, artık sektörü kucaklayan katılımcı ve demokratik bir yaklaşım sergilenerek söz konusu hayati belgenin ivedilikle sektöre sunulmasını arzuluyoruz.  TYAYSD olarak, bu çalışmaya tıpkı Çalıştay’da da olduğu gibi en üst düzeyde katkı sağlamaya hazır olduğumuzu bir kez daha deklare ediyoruz.

DOPİNG

Atçılığımızın en hayati konularından birisi olan “Doping” vakalarının; endüstriye vermekte olduğu maddi ve manevi kayıplarının azaltılması ile beraber atçılığımızın kamuoyunda itibarını da yakından ilgilendirmesi sebebiyle, en kısa sürede yeni bir anlayışla ele alınarak gerekli tedbirlerin alınacağına eminiz. Bu bağlamda, önerilerimiz doğrultusunda, mevzuatın ülkemizi temsil eden kurumlarımızca altına imza atılmış olunan “Uluslararası Anlaşma’nın 6. maddesine” uygun biçimde yenilenerek, terminolojide “Yasaklı Maddeler” tarifine geçilmesi, yasaklı madde listelerinin her yıl antrenörlere yazılı olarak tebliğ edilmesi, idmandaki atlarda baş sorumluluğun Antrenör’e verilmesi gerektiği, antrenör – at sahibi kontratlarının idman ve idman harici sorumluluklara göre yapılması, kayıt ve denetim sisteminin kurulması ve at ilgililerinin mükellefiyetlerin net olarak belirlenmesi ve bu bağlamda antrenörlük müessesinin çok daha işlevsel hale getirilmesi, şahit numunenin yurt dışına gönderilme imkanı tanınması, suçların açıklanacak yasaklı madde kategorilerine göre belirlenmesi, suça göre ceza verilmesi ve Doping Enstitülerinin akreditasyonlarının süratle tamamlanarak, sektörle iletişimin etkin biçimde arttırılmasını talep ediyoruz.

“Veterinerlik İlaç ve tıbbi malzeme”lerin TYAYSD İktisadi İşletmesi Mağazalarında Satılması

Ayrıca, atçımızın sıklıkla kullanmakta olduğu ve işletme maliyetleri içerisinde yüksek maliyete sebep olan “Veterinerlik İlaç ve tıbbi malzeme” masraflarının daha ekonomik hale getirilmesi ve şuursuz ve gayri kanuni ilaç kullanımı ve satışı önlenmelidir. Bu tür ilaç ve malzemeler ile ilgili olarak, tedarik ve satışta çok daha güvenli ve kaliteli hizmetler verilebilmesi ve ilaç ve malzemelerin TYAYSD İktisadi İşletmesi Mağazalarında da satılabilmesini sağlamak üzere mevzuatta gerekli değişikliğinin yapılmasını önermiş bulunmaktayız.

Ayrıca, Sayın Müsteşarımız ve TJK Başkanın açıklamaları doğrultusunda doping cezası almış antrenörler ve diğer ilgililerle ile ilgili sevindirici bir gelişmenin en kısa süre kamuoyuna açıklanacağı izlenimi alındığı belirtmek istiyoruz.

YARIŞ KOMİSERLER KURULUNUN TEŞEKKÜLÜ

Kurulun özerk ve kurumsal bir yapıya kavuşturularak, kurulda çalışacak kişiler at yarışını bilen ve/veya atçılıkla ilgili mesleklerde veya atçılığa aşina olunabilecek işlerde çalışarak belirli bir bilgi ve tecrübe sahip olduğu belirlenen kişilerden seçilmelidir. Bu adayların en az 1 yıl eğitimden geçirildikten sonra yapılacak bir sınavla ücretli olarak işe alınarak ve Kurul’un ihtiyaç duyulan modern cihazlarla donatılarak işlevsel ve yetki açısından çok daha profesyonel yapıya getirilmesini bekliyoruz.

SEYİS KURSLARI

Atçılığımızın insan kaynakları açısından en önemli ve hayati alt yapı ihtiyaçlarından birisi olan seyis eksikliğinin, seyis olma özelliklerine ve şartlara haiz kişilerin Yarış Müessesi TJK ve/veya TYAYSD tarafından Atçılık MYO ile yapılacak anlaşmalar ile en az 4 ay süreli kurslarda yetiştirilerek giderilmesini öneriyoruz.  Eğitim süresi ve kurs programı mevzuatta yer alan “Ders Konuları”nın eğitim kurumu ile birlikte değerlendirilerek tespit edilmesi, Seyis Kursu masrafların Yarış Müessesince ( Jokey Kaza Yardım Sandığı ) bütçesinde ayrılacak ödenekten karşılanmasına olanak sağlanmasını talep ediyoruz.

AT SAHİBİ BELGESİ

Yarış Otoritesi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı “Yarış Atı Sahipleri ve Vekillerine İlişkin Yönetmelik”te değişikler yapılarak,  Derneğimizin, Türkiye’de at sahipliği yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilere “At Sahibi Belgesi” verme yetkisini tekrardan verilmesi talep edilmiştir. Bu yetki 2008 yılında TYAYSD alınarak TJK’ne verilmiştir. TYAYSD belge verme yetkisini tekrar alarak, var oluş sebebine ve ana misyonuna uygun biçimde ülkemizde at sahipliğinin özendirilmesi ve çeşitlendirilmesi konularında aktif görev alacak ve bu sayede derneğin gelirleri de arttırabilecektir.

At sahibi belgesi alacak kişilerde aranacak şartlar: Hâlihazırda mevzuatta istenen mali şartlar at sahibi belgesi almak isteyen kişinin günümüzün koşullarında 1 (bir) ata bile bakmaya yeterli mali güce sahip olduğunu göstermemektedir. Teminat kapsamında istenenler borçlar hukuku açısından Yarış Müessesine bir garanti değildir. At sahiplerinin gerek TJK’ne ve gerekse TYAYSD olan ve geri ödemede büyük sorunlar yaratan borçları nazarı dikkate alındığında teminat açısından çok daha garantili seçenekler aranması gerekmektedir.

Bu konudaki önerilerimiz:
Söz konusu gelir beyanı at sahibinin hipodromlarda idmana sokmak / hipodromlarda koşmak istediği at sayısına endekslenebilir. İdmanda olacak her bir at için yıllık 60-70.000 TL. baz alınarak, at sayısına göre gelir beyanındaki mali durum/teminat değerlendirilmelidir. At sahibinin idmana sokacağı her yeni at için gelir beyanındaki tutar mukayese edilerek gerekirse yeni beyan istenebilmelidir. Burada yapılacak en uygun çözüm at sahipliği belgesinin yıllık verilmesi, belgenin verilme şartlarına bir ata bakmak için gereken asgari miktarın teminat gösterilmesi ve yıllık aidat miktarının ödendiğine ilişkin dekontun dosyaya sunulmasıdır.

At Sahibi Belgesi alabilmek için mevzuatta yer almamasına rağmen TJK Dernek Sosyal kısmına “Bağış” adı altında 4.000 TL. ödenme mecburiyeti ortadan kaldırılmalıdır.

At sahibi belgesinin geri alınması: At sahibi belgesi alan kişinin mevzuatta 155 madde ve belirtilen şartlar ve yukarıda belirtilen nitelik ve mali şartlardan herhangi birini taşımadığının anlaşılması veya sonradan kaybedilmiş olması kriter olarak alınabilecektir.

AT SAHİPLİĞİ’NİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ

Bu konudaki önerimiz aşağıdaki gibidir; At sahipliği aşağıdaki kategorilerde çeşitlendirilmelidir:

A ) AT SAHİBİ : Gerçek Kişiler
B ) ORTAK AT SAHİPLİĞİ: 2-5 kişinin ortaklaşa at sahipliği yapması, ortaklar hisseleri oranı deklare edilir, at aralarında belirledikleri ortaklardan birinin adına koşar.
C ) SENDİKAL AT SAHİPLİĞİ: 2-10 kişinin ortaklaşa at sahipliği yapması, ortaklardan en az ikisinin at sahibi belgesine sahip olması ve atadıkları kişinin ortaklar adına her türlü sorumluluğu üstlenmesidir.
D ) TÜZEL KİŞİ AT SAHİPLİĞİ: Şirket at sahibi belgesi olan bir kişiyi kendi adına yetkilendirmelidir.
E ) KİRALAMA ( LEASİNG )

Sektöre yeni ve yeterli kapitale sahip yatırımcıların girmesini desteklemek üzere özellikle ORTAK VE SENDİKAL AT SAHİPLİĞİ mevzuat hükümleri eklenerek ve/veya değiştirilerek sektöre kazandırılmalıdır.

AT SAHİPLİĞİ CAZİBESİNİN ARTIRILMASI  

At sahipliğini cazip hale getirerek yeni at sahipliğini arttırmak ve eldekilerin kaçışını önlemek, Hipodromlar içinde ve dışında at sahipliği deneyimini geliştirmek, mevcut ve potansiyel at sahipleri ile etkili iletişimi arttırmak, ülkede yarış atlarını yetiştirme ve yarıştırmak üzere kaliteli stok tutmak için at sahiplerini teşvik etmek ve fırsatları tanımlamak ihtiyacı vardır.  Yapılması gereken eylemler ise;

At sahipliği şart ve prosedürünün kolaylaştırılması, kayıt v.b ücretlerinin düşürülmesi, at sahipliği hakkında tanıtım kampanyaları düzenlenmesi (PR), özellikle “ortak” at sahipliği ve “sendika” at sahipliğinin tanıtımı ve özendirilmesi, bu meyanda “At sahibi primi” v.b teşviklerin cazip hale getirilmesi, mevcut ve potansiyel at sahiplerinin görüşlerinin toplanması için bir on-line v.b sistem kurulması, mevcut ve potansiyel at sahiplerinin yarış günü deneyimlerinin arttırılması, at sahiplerinin ödüllendirilmesi şeklinde tavsiye edilmiştir.

YETİŞTİRİCİLİK  / TEŞVİK TALİMATNAMESİ

Mevzuat genel olarak yerli yetiştiriciyi koruma esasını taşımaktadır. Özel sektördeki kontrolsüz yapılanma ve üretimi rehabilite edecek ve yetiştiricilik kalitesini arttıracak tedbirlerin alınması önerilmiştir. İthal Şartnamesinde ve At Yarışı Yönetmeliğinde gerekli değişikliklerin yapılarak; Safkan İngiliz atı ithalatında Foal / yearling ithalatı şartlarının yeniden düzenlenmesi, ithal foal’lere % 75 uygulamasının Açık ve KV-Listed yarışlarda % 100’e çıkarılması, kaliteli kan hattına sahip olmasına rağmen ülkemize ithaline imkan vermeyen başta safkan İngiliz atı ithal şartnamesindeki sıkıntıların ortadan kaldırılması, Arap atı ithal şartlarının yeniden düzenlenmesi, Arap atlarında ithal kısrak ( 4 jenerasyon WAHO registered ) yoluyla yeni kan hatlarının gelmesinde sektördeki kafa karışıklığını izale edici düzenlemeler yapılması ve fırsat eşitliği sağlanması, Arap atı yetiştiriciliğinde Özel Sektör – TİGEM arasında haksız rekabete yol açan koşulların (WAHO-DHWÖ-DH-DHÖ) ortadan kaldırılması tavsiye edilmiştir.

Atçılığımızın gelişmesinin en önemli unsuru olan KALİTELİ kan hatlarının damızlık stoklarımıza katılmasını için yetiştiricinin çok daha kaliteli damızlık kısraklara sahip olmasına olanak sağlayacak teşvikler de belirlenmeli ve arttırılmalıdır. Özellikle belirli performans kriterlerine sahip olmuş yerli damızlık kısrakların tıpkı yerli aygırlar gibi teşvik edilmesi, yetiştiricilik primlerinde ise, taylık döneminden sonra sınıf koşularda prim ödenmesine devam edilmesi ve yetiştiricilik primi açısından “sendika” tipi yeni at sahipliği kategorisinde de sektöre yeni yatırımcıların kazandırılmasını için ortak/sendikal at sahipliğini özendirici farklı prim şartların eklenmesi önerilmiştir.

ATÇILIK ENDÜSTRİSİ MİSYONU

“KALİTE HERŞEYİN ÜZERİNDEDİR

“TYAYSD olarak atçılığımızın geleceği için en önemli unsurun artık “kalite odaklı” stratejilerin uygulanmasının şart olduğuna inanmaktayız.

Bu bağlamda; “Ortak Akıl” şeklinde yapılanma ve yönetimde kalite / kurumsallık ve mali disiplin; At Sahibi / Yetiştirici’de kalite / mali güç; Yetiştiricilikte / Pedigri’de kalite; Yarışçılıkta / Müşterek Bahis düzenlenmesinde kalite; Kaliteli atlar / Kaliteli Jokeyler / Kaliteli Yarışlar; Kalite Teknik/İdari Personel; Kaliteli pistler/Tesisler/İdman Merkezleri; Hizmette / Misafirperverlikte Kalite; Kaliteli Sosyal Sorumluluk atçılığımızın vazgeçilmez değerleri olarak kabul edilmelidir.

Dünyada atçılık ve yetiştiricilikte ileri gitmiş ülkelerde endüstriyi yöneten kurumların / yarış endüstrileri arasındaki rekabetin temel unsurları;

•  Üstün kaliteli şampiyonlar yetiştirmek,
•  Üst düzey kalitede yarışları organize etmek,
•  En kaliteli dünya şampiyonlarını ülkeye çekmek için yüksek yarış ikramiyesi sunmak,
•  “Uluslararası Yarışlar” a katılım ve başarı,
•  At satışları ile iç-dış ticari ilişkileri,
•  At yarışları, Atçılık festival ve etkinlikleri ile sosyal ve ülkeler arası ilişkileri geliştirmektir.

6132 Sayılı Kanunun özü olan “At neslinin ıslahı” nın endüstriyel tarifinde de zımnen de olsa aynı hedefler vardır. Bu hedefleri tekrardan hatırlatmak gerekirse; Ana hedef; ıslah edilen kan hatları ile safkan yarış atlarının kalite ve ( damızlık ) değerlerini arttırmaktır. Dolayısıyla, amaç;

Yarış severin at yarışlarına teveccühü arttıracak üst düzey kaliteli yarışların yapılması sağlayacak kalitede şampiyonların yetiştirilmesi, bu atların ulusal ve uluslar arası at yarışlarında performanslarının ortaya çıkarılması ve gösterdikleri performans ile ulusal ve uluslararası ticari değer kazanarak satılabilmesidir.

10.7.1953 tarihli ve 6132 sayılı “At Yarışları Hakkındaki Kanun”a göre; Yurt içinde ve dışında At yarışları ile üzerine müşterek bahis düzenleme ve kabulü ve hipodromların işletme yetkisi “Yarış Otoritesi” olarak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına verilmiştir. Yetkinin söz konusu Bakanlığa verilmesinin nedeni, 4631 sayılı “Hayvan Islahı Kanununun” Türkiye’de hayvan ıslahı görevinin de söz konusu Bakanlığa vermiş olması ve at yarışlarının bir amacının da «At Islahı» olmasıdır.

11.06.2010 tarihli 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile 4631 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Bu durumda, 31.03.2013’te yayınlanan «HAYVAN ISLAHI KOMİTESİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK» ile at neslinin ıslahı çalışmaları yapılması gerekmektedir. Bu yönetmelikte at neslinin ıslahı ile ilgili özel bir alan görülmemektedir. At neslinin ıslahı ile ilgili özel bir “Komite” de ortada yoktur.  Mevzuat tamamlanmalı ve buna bağlı uygulamalara geçilmelidir.

ATÇILIĞIMIZIN DA DEVLET TEŞVİKLERİNDEN VE DESTEKLERİNDEN FAYDALANDIRILMASI VE SAFKAN YARIŞ ATI YETİŞTİRİCİLİĞİ VE YARIŞÇILIĞININ TARIM, HAYVANCILIK, TURİZM VE SOSYAL SORUMLULUK VE ETKİNLİK SENTEZİNDE BİR DEVLET POLİTİKASI HALİNE GETİRİLMESİ ŞARTTIR.

Yetiştiricilik ve yarışçılıkta son yıllarda çok hızlı gelişmeler kaydeden ve uluslararası alanda büyük başarılara imza atan Japonya’nın atçılığımız için hazırlanacak yeni “Stratejik Plan”da benchmark           ( kıyaslama ) olarak örnek alınacak ülkelerin başında geldiği gerçeği ile; JRA’nın açıkladığı gibi;

Dünya çapında yarış atı yetiştirebilmek için aşağıda belirtilen «Yetiştiricilik ve İdman Endüstrisi» Vizyonu’nun benimsenmesi ile ilgili olarak;

•  Yüksek kapasiteli insan kaynakları,
•  Yüksek seviyede mesleki bilgi,
•  Yüksek vasıflı kan hatları,
•  Son derece geliştirilmiş İdman Merkezleri;
hususlarında önerilerimiz ise aşağıda verilmektedir;

EĞİTİM /ATÇILIK AKADEMİSİ

Atçılığımızın yüksek kapasiteli insan kaynaklarına sahip olabilmesi ve atçılık alt yapısının geliştirilmesi için, antrenör, seyis, start görevlisi, handikapör, hara personeli ve yöneticisi, yarış hakemleri v.b görevleri bir hakkın yapabilecek eğitim ve kalitede kişilerin yetiştirilmesi için bir Eğitim Merkezi/ ATÇILIK AKADEMİSİ kurulmalıdır. Yarış Gelirleri Bütçesi içerisinde ÖZEL bir bütçe oluşturularak eğitim yatırım olarak desteklenmelidir. Yetiştirilen kişilerin mesleki bilgilerinin yükseltilmesi ve Bakanlığımız ilgili birimleri ile işbirliği içerisinde atçımızın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için; at sağlığı, ilaç kullanımı, doping, beslenme, nalbantlık, idman, ahırcılık ve veterinerlikle ilgili olarak yurt içi-dışı ve işletme içi eğitim gibi konularda yerli ve yabancı ilim ve bilim insanları davet edilerek konferans, seminer, work-shop ve toplantılar düzenlenmeye devam edilmelidir. Ulusal ve uluslar arası bilimsel yayınların Türkçe olarak ülkemizde yayınlanması ve üyelerimizle paylaşılmasının sağlanmalıdır. Veteriner Fakülteleri, Meslek YO ile ortak eğitim ve öğrenim projeleri geliştirilmelidir.

KALİTELİ PEDİGRİ

Yetiştiriciliğimizde kalitenin arttırılmasının en başta gelen unsuru safkan yarış atlarında uluslararası rekabetle boy ölçüşebilecek “şampiyonlar” yetiştirebilmek ve onları korumaktır. Yüksek vasıflı kan hatlarına kavuşmak için kaliteli pedigri’ye sahip olmanın yatırım tutarı ve riski yüksektir. Bu özellikteki atlara sahip olma noktasında Dünya piyasasında rekabet gittikçe artmaktadır. Katar, BAE ve Çin yatırımcıları gibi özellikle sınıf koşular kazanmış kısrakların satın alınmasında yeni alıcılarla rekabet edilmektedir. Türkiye için atçılıkta yatırıma yönelik kapital tutarını attırabilmek üzere bu vesile ile bir kez daha at sahipliğinde “sendika “şeklinde ortaklıklarla belirli değerde kısrak ve aygır alınabileceğine inanarak at sahipliğinde bu kategorinin kurulmasını ve teşvik edilmesini tavsiye ediyoruz. Mali güce sahip yeni yerli ve/veya yabancı yatırımcı adaylarının hem alım sırasında hem de yetiştiricilik ve yarış uygulamalarında özendirilmeli ve teşvik edilmelidir. Devlet-Özel sektör ortak projeleri ile, Otoritemiz tarafından yüksek vasıflı kısrak stokuna kavuşmak yetiştiriciliğimizde öncelikli ve vazgeçilmez bir unsur olarak kabul edilerek, somut bir şekilde desteklenmelidir.

İDMAN MERKEZLERİ

Türkiye’de yarış atlarının yarışlarda üstün performans göstermesi ve yarış hayatlarının daha uzun olması için dünyadaki gelişmiş atçılık ülkelerine benzer idman yerleri ve usulleri ile yarışlara hazırlanması artık en öncelikli husustur. Türkiye’de de yarış atlarının yarış hayatlarına başlamadan ve başladıktan sonra çok daha uygun ve ferah ortamlarda konuşlandırılması ve idman edilmesi gerekmektedir. Özellikle büyük hipodromlarımızda konuşlanan atlarımızın yaşadığı olumsuz yaşam ve idman koşulları ile ilgili sıkıntıların ortadan kaldırılması hayati bir konudur.

Modern atçılık ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de gelişmiş modern yapıda “İdman Merkezleri “ kurulması, çalıştırılması özel sektör ile birlikte (yap-işlet-devret) şeklinde bir yatırım modeli uygulanmalıdır.

Hipodromların yaşadığı ve kurumlarımıza ve atçıya yaşattığı her türlü sıkıntı ve üzerindeki baskılar nedeniyle, çevre diğer hipodromlarda göz önünde tutularak mahalli yarışların yapılabildiği Mahmudiye, Konya, Sapanca v.b gibi atçılık yapma ve ilgilenme potansiyeli olan şehir ve/veya ilçelerdeki yarış yerlerine veya hipodromlara nispeten küçük yatırımlar yaparak buraların özellikle tayların yarışlara hazırlanmasında “İdman Merkezi” olarak kullanılmaları sağlanmalıdır.

Bu meyanda, at yarışlarının ülke çapında yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi için “Mahalli Yarışlar” bütçesinin arttırılması ve kurumsal bir yaklaşım ve işleyişle bu yarışların organize edilerek teşvik edilmesi gerekmektedir.

Türk atçılığının mabedi İstanbul Veliefendi Hipodromu tüm yıl yarış yapılarak hem yarış hem de idman ( özellikle taylar ) yapılması dolayısıyla yetersiz pistleri ile hizmet vermek zorundadır. Marmara ve Ege bölgesini Ankara ile beraber düşünülerek uygun bir bölgede yani bir Atçılık Kompleksi / İdman Merkezi projesi çalışması yapılmalıdır. İstanbul Veliefendi Hipodromundaki Prefabrik ahırlar derhal kaldırılmalıdır.

ANTRENÖRLÜK: At yarışçılığında çok önemli yeri olan antrenörlük mesleğinin modern yarışçılık ülkelerinde olduğu gibi çok daha gelişmiş ve etkin biçimde yapılabilmesi, idman merkezi uygulamasının vazgeçilmez bir parçası olan public-tranier (Kurumsal Antrenörlük) sistemi ve gelişmiş idman sistemlerinin belirlenmesi ile ilgili Bakanlığımız ile birlikte kurulacak komitelerde paydaşlar ile birlikte proje ve ortak çalışmalar yapılmasında TYAYSD aktif biçimde yer alması sağlanmasını talep ediyoruz.

AT YETİŞTİRİCİLERİNE KREDİ

Özel sektör yetiştiricilerinin işletme koşullarının geliştirilmesi, desteklenmesi ve teşvik edilmesi amacıyla; 2016 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının “Hayvancılık İçin Hibe ve Destek Kredileri” kapsamında diğer hayvanlık kategorilerinde olduğu gibi safkan yarış atı yetiştiriciliğinin de eklenmesi, T.C Ziraat Bankasının verdiği “Hayvancılık Kredileri” içerisinde Safkan At Yetiştiriciliği Kredileri olmasına rağmen faiz oranı ve diğer şartların yeniden uygun seviyelere çekilmesi talep edilmiştir. Ayrıca, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından safkan yarış atı yetiştirilmesinde “Çayır” kalitesini arttırıcı projeler üzerinde çalışma yapılması önerilmiştir.